Sevgili okurlar; sonbaharı yaşamadan direk kışa geçmiş gibi olduk havalar biranda soğudu, bu da tabi ki vücudumuzda biranda bağışıklığımızın düşmesine sebep oldu. Gribal enfeksiyonlar, burun akıntıları, sinüzitler derken herkes hasta, okullarda salgınlar baş göstermekte, peki ne yapmalıyız? Nasıl savunma sistemimizi güçlü tutmalıyız? Bunlardan bahsetmek isterim;
İlk önce şunu bilmeliyiz ki bitkisel ürünler kimyasallar gibi ani etkileşim göstermez! Yani aniden burun akıntınızı kesmez, baş ağrınızı gidermez. Bu yüzden hasta olmadan önce bağışıklık sistemini güçlendiren şeyler yapıp hastalanmamaya özen göstermeliyiz. Tabi bu pek mümkün olmuyor çünkü günlük hayat tempomuzda kendimizle ilgilenmeyi unutup hep bir koşuşturmamız var. En basit yöntemlerle çocuklarımızın da, kendimizin de sağlığını koruyabilmeliyiz. Sizlere alternatif tıp yöntemlerinden bazı karışımlar önerebilirim ve evinizde denemenizi tavsiye ederim. Her bitki her hastalığa iyi gelmez, bu nedenle teşhis konulduktan sonra gerçekten doğru bitkiler size yardımcı olabilir;
Keçiboynuzu: Keçiboynuzu müthiş bir enerji kaynağıdır. A ve C vitamini bakımından zengindir. Ayrıca selenyum, magnezyum gibi birçok element ve vitamin içerir. İshale çok iyi gelir, ishal olan bir kişi tozundan 1 tatlı kaşığı kullandığında ishali keser, alerjik hastalıklar için antialerjik, antibakteriyel özellikleri vardır; bu rahatsızlılar için hergün sabah akşam keçiboynuzu özü veya pekmezinden aç karnına 1 yemek kaşığı tüketilmelidir. Öksürük için de kullanılabilir, hemen kesmese de çok hafiflediğini fark edersiniz, çocukların zeka gelişiminde faydalı olduğu bazı araştırmalarda belirtilmektedir.
Zencefil, Zerdeçal: Aynı başlık altında yazma sebebim aslında ayrı ayrı anlatıldığında sayfalarca yazı yazılabilecek bitkiler lakin, kış denince akla ıhlamurdan sonra zencefil zerdeçal gelir. Daha çok güney Asya'da yetişen zencefil, taze, kuru kök, toz halinde tüketilir. Yüksek derecede uçucu yağ içerir, bu sayede yağını da tüketebiliriz ama biraz tat ve koku olarak çok keskin olduğu için pek tercih edilmez. Mide bulantılarında çok etkilidir, kusma isteğini keser, vücut ısısını yükseltir. Bu nedenle soğuk algınlığı gribal enfeksiyonlarda çok işe yarar. 1 çay kaşığı zencefil, 1 çay kaşığı zerdeçal tozu bala karıştırılıp her sabah alındığında bağışıklığı güçlendirir, hastalanmayı da engeller.
Gülhatmi; Gülhatmi aslında herkesin bildiği yol kenarlarında gördüğü fakat faydalarını pek bilmediğimiz bir bitkidir. Öksürük için birebirdir ve özellikle ciğerlerde biriken mukusu atmada çok etkilidir, ağız içi yaralarda ve bademcik problemlerinde de etkendir. Kullanımı isteğe bağlı suyla veya sütle 3 - 4 çiçeği kaynatarak tüketilebilir. Alerjisi olanlara ve hamilelere önerilmez, bir de not olarak yol kenarlarından toplamak doğru değildir, egzoz dumanı almayan yerlerden toplanması uygundur.
Narçiçeği: Hibiskus, Mekke gülü diye de bilinen nar çiçeği, yüksek oranda C vitamini içerir, bu yüzden kışın kullanılabilecek bitkiler arasında yer alır. İshali keser, grip ve öksürükte nefes açıcı özelliği vardır. Suyuyla gargara yapılırsa ağız ve diş hastalıklarına iyi gelir. Malum kışın en çok dikkat etmemiz gereken yerimizdir ağız ve diş sağlığı. Kullanımda ekşi bir tadı vardır ve bu yüzden yapraklar 2 - 3 yaprağı geçmemeli ve suda 5 dakikadan fazla bekletilmemelidir.
Apiterapi: Daha önceki yazımda çok uzun bir şekilde apiterapiden bahsetmiştim. Şimdi kısa bir şekilde bahsetmek isterim; tüm arı ürünlerinin birden fazla hastalığın önlenmesinde kullanılan bir yöntem, arı ürünleri deyince akla gelen bal, propolis, arısütü, polen gibi ürünlerin insan sağlığında kullanılma şekli, tam da kışın herkesin evinde bulunması gereken şifa kaynağı bence. Bu saydıklarımı kullanıp hastalıkları hem çabuk atlatırız, hem de hiç hasta olmayız. Tek problem bunlara karşı alerjimizin olmaması. Doktorunuza danışarak ve alerjinizin olmadığına tam emin olduktan sonra saydığım bu ürünleri kullanmalısınız.
Okaliptus: Okaliptüs, yaprağını dökmeyen bir bitkidir ve bu nedenle yaz - kış yaprakları toparlanarak kullanılabilir. Kışın en çok yaşanan rahatsızlılardan biri de sinüzit, burun tıkanıklığıdır. Bunun için yaprağını veya yağını kullanabiliriz ama ben yağını öneririm. Daha etkilidir ve evlerde kullanılan kaloriferler ortamdaki nem dengesini bozabiliyor, bu da hastalığın daha şiddetli geçmesine sebep oluyor. Yağı kaynar suyun içerine damlatılarak buğu yapıldığında genzi açmakta çok etkili bir yöntemdir. Kışın petek yanındaki suların içerisine damlatılmasını öneririm.
Rahat bir kış geçirmenize yardımcı olur.
Bu konu çok uzun fakat anlattığım yöntemlerle rahat bir kış geçirebilirsiniz. Ihlamur, adaçayı, nane, bunları zaten herkes biliyor. Bu yüzden detaylı anlatmadım ama yazımı Rahmetli Barış Manço'nun şarkısıyla bitirmek isterim, sadece nakaratını yazıyorum,
Nane limon kabuğu bir güzel kaynasın aman,
Ha ha ha ha ha içine hatmi çiçeği,
Biraz tere otu katasın aman,
Ha ha ha ha ha hatta biraz tarçın,
Bir tutam zencefil aman,
Ha ha ha ha ha bin derde deva geliyor,
Biraz daha sabret güzelim
Ha ha ha ha ha hapşu..
Ne güzel söylemiş değil mi dostlar? Kendisini rahmetle anıyor, hastalıksız bir kış geçirmenizi diliyorum.
Son olarak çok güvendiğiniz, ürünlerinin taze olduğuna inandığınız aktarlara gitmenizi tavsiye ederim. Artık eskisi gibi çuvalların içinde sözüm ona pislik içindeki aktarlar tarihe karıştı. Çok nezih, hijyene önem veren yerler çoğaldı, böyle yerlerden alışveriş yapmak daha eğlenceli hale geldi.
Huzurlu sağlıklı günler dilerim.