Sevgili okurlar bu ay ki yazımı probiyotik olarak seçtim. Yazımda probiyotiği işleme amacım da yaptığım meslekten dolayı her gün en az 30 - 40 kişiyle görüşüyorum ve abartısız söyleyebilirim ki görüştüğüm kişilerin yüzde 85'i kabızlık yani sindirim ve boşaltım problemleri yaşıyor. Tabi ki bitkisel birçok ürün önerebilirim fakat ilk önce sorunun çözümü için kalıcı çözümler sunmak benim işimin en güzel yanı.
Konuştuğum bazı insanlar kabızlık yaşadıklarının bile farkında değiller, bunun en büyük sebebi kendimizi dinlemememiz, vücudumuzun bize verdiği sinyalleri anlamamamız. Son günlerde etrafımızda birçok insan bağırsak problemlerinden dolayı bağırsak ameliyatları oluyor ve bağırsağın belli bir bölümünün alınıp iyileşmesi sağlanmaya çalışılıyor. Bağırsaklarla ilgili konuşursak; insanlardaki bağırsaklar iki bölümden oluşmaktadır, ince ve kalın olmak üzere ve total uzunluğu ise 10 metreye yakındır ve vücudumuzun ikinci beyni olarak belirtilmektedir. Bunun sebebi ise; beyin ve bağırsaklarda benzer hücrelerden oluşmaktadır. Konunun ayrıntısını tabi ki hekimlerimiz daha güzel anlatırlar ancak bizim bilmemiz gereken en önemli konu ise bağırsaklarımızdaki trilyonlarca yararlı bakterinin oluşudur. Bizler bu bakterileri koruyamadığımızda birçok hastalığa da davetiye çıkarmaktayız ve en basiti mutsuz oluruz. Beynimizde olduğu gibi bağırsaklarımızda da nöronlar, yani sinir hücreleri var. Bağırsaklarda bulunan bu nöronlardan bazıları beyinde de bulunan ve halk arasında “mutluluk hormonu” adıyla bilinen “serotonin” sentez ediliyor. Bu hormon beyinden çok bağırsaklarımızda bulunmaktadır, belki de günümüzde insanların bu kadar depresyon ilacı kullanma sebepleri bağırsak problemleridir. Bağışıklık sistemimizin bu kadar zayıf olması herkesin tekrarlayan hastalanması, bağırsaklarımızın düzenli çalışmamasındandır. İşte probiyotiğin önemi burada başlıyor.
Probiyotiği birçok insan duymamış yada ilgisini çekmemiştir ama yukarıda bahsettiğim tüm sorunları çözecek şey probiyotiktir. Kısaca anlatacak olursam; probiyotik canlı organizmalar yani bakterilerdir ve bakteri denince aklımıza hep kötü gelir fakat bunlar yararlı olan bakterilere benzerler. Vücudumuz için çok önemli k vitamini üretilmesine yardımcı olur ve bağırsakta bulunan yararlı bakterileri çoğaltıp zararlı olanları azaltmaya yardımcı olurlar. Tabi ki dengeli beslenen, genellikle çiğ sebze tüketen ve sağlıklı olan insanların kullanmasına gerek yoktur. Probiyotik içeren besinlere gelirsek özellikle kefir, yoğurt (hazır yoğurtlar değil, kendimizin mayaladığımız evimizde yaptığımız ve mayasında probiyotik maya kullandığımız yoğurt), keçi sütü, turşu, bitter çikolata, nar ekşisi, şalgam, boza gibi gıdaların yanı sıra probiyotik kapsüllerde satılmaktadır. En son olarak şunu belirtmeliyim ki ,ek bir bilgi, günümüzde birçok gencimizde çıkan ergenlik sivilcesi, bakıyoruz ki artık 40 yaşından sonra bile çıkmaya başlıyor. Bu tip sorunu olan insanlar lütfen kendini dinleyip gerçekten bağırsak sorunu yaşıyor mu bakmalı ve yaşıyorsa probiyotikle mutlaka tanışmalıdır.
Tüm okurlarıma sağlıklı günler diliyorum.