Çocuklarımız küçükken okumaya, özellikle de okuduklarımızı dinlemeye karşı çok meraklı olurlar. Kitapları karıştırırken ‘’Bu ne?’’ ‘’Burada ne olmuş?’’ sorularıyla sizi sıkıştırıp, peşinizde dolaşıp dururlar. Hatta bazen uyurken okunan kitapları ezberleyen çocukları biliyorum. Anne baba inanılmaz bir mutlulukla ‘’bizim çocuk kitaplara bayılıyor’’ cümlelerini pek çok kez duymuşsunuzdur.
Yıllar geçer çocuklar okula başlar, okumayı öğrenir sanki büyü bozulmuş kitapları seven çocuklar gitmiş yerine 15 dakika kitap okursam yarım saat bilgisayar oynarım diyen bir çocuk çıkıverir karşımıza. Çocuklarımızın kitap ile olan bağlarının devam edebilmesi için dikkat edebileceğimiz noktaları açıklayacağım ama önce, bir öğretmen arkadaşımın anlattığı küçük bir fıkrayı sizinle paylaşmak istiyorum. Öğretmen öğrencisine sorar: ‘’Einstein’ın görecelik kuramını okudun mu?’’ öğrenci yanıt verir: ‘’Hayır efendim okumadım. PC’de çıkmasını bekliyorum. Çocuklarımızı çağın özelliklerinden ayrı düşünerek yetiştiremeyiz, bu özelliklerle beraber ve onlara rağmen kazandırılması gereken değerleri de ihmal edemeyiz.
Terazinin bir kefesin de kitap okumayı diğer kefesinde de bilgisayarı, tv, pc veya tableti tartmayın. Böyle bir alışverişin denkliği ve eşitliği yoktur. Çocuklar kitap okurken sözcükleri zihninde canlandırmalı, anlamlandırmalı, üzerinde düşünmeleri gerekir, bu bambaşka bir duygudur. Diğerlerinde ise göze ve kulağa hitap eden unsurlar olup, çok fazla zihinde canlandırmaya gerek duyulmayan rengarenk bir dünya söz konusu. Çocuklarımıza kitap okuma alışkanlığı kazandırmaya çalışırken böyle bir alışveriş yapmamanızı tavsiye ederim. İkisi de ayrı ayrı değerlendirilmeli.
Çocuk ve kitap deyince ilginç bir anım aklıma geldi. 10 yaşında minik bir kalp ile bir konuşmamızdan bahsetmek istiyorum. Oyundan, okuldan, arkadaşlardan girdik konuşmaya. Kitaplardan konu açılınca kendi bakış açısını koyuverdi avucuma. Evdekiler benimle bir sorun yaşadığında, dediklerini yapmadığımda veya ortada çok gözlerine battığımda da ilk duyduğum söz ‘’odana git ve kitabını oku’’ oluyor. Bu yüzden kitap okumaktan nefret ediyorum deyiverdi. Bunu bazen farkında olmadan yapabiliyoruz maalesef, çocuğumuzun kazanmasını istediğiniz en önemli davranışı, ona ceza olarak vermiş oluyoruz böyle bir durumda. Kitap okumak çocuğun zihninde zevkli bir iş olarak değil de anne babanın ona verdiği bir ceza olarak yer alıyor.
‘’Tamam bunu da yapmayalım o zaman, peki bu çocuklara kitap okumayı sevdirmek için ne yapalım’’ dediğinizi duyar gibiyim. Çocuklarımızı düşünmeyi birkaç dakikalığına kenara bırakıp size desem ki ‘’günlük kaç sayfa kitap okursunuz?’’ Beni anladınız değil mi? Ev ortamı, ailenin okumaya verdiği diğer, çocuğun değerlerinin oluşumuna katkı sağlar. Günlük bir gazete almak, aylık bir dergiye abone olmak, kırtasiyede yeni gelen kitapları takip etmek, bunlar çocuklarımıza bırakacağımız mirasların arasına girebilmeli.
Evin en güzel odasını misafirlere ayırırız bu onlara verdiğimiz değerin göstergesidir. Evdeki kitaplığının nerede olduğunu gözden geçirmek ister misiniz? Kitaplığın yeri evin içinde kitaba verilen değerin göstergesidir. Çocuklarımız ev ortamında kitap okumanın değerini anlayabilmeli.
Eğer buraya kadar ki anlattıklarım için, hepsine dikkat ediyorum ama hala okumuyor diyorsanız, o zaman çocuklar için yapılabilecek uygulamalarda şu hususlara dikkat edebilirsiniz.
1- Dolaylı empoze yönetimini kullanabilirsiniz. Nasıl yapılır dolaylı empoze? Çocuğun eline kitabı verip, ‘’al bakalım çocuğum oku … Ne anladın, hadi anlat bakalım? demek yerine sinsi sinsi teşvik edin. Uzun bir yolculuğa çıkarken yanınıza ilgisini çekebileceğini düşündüğünüz bir kitap alın ve kesinlikle zorlamadan dikkatini çekebilecek bir yere bırakın birkaç sayfa ile başlayıp belki yol boyunca kitabı bitirmesini bile sağlayabilirsiniz
2- Aile içinde kitap okumayı eğlenceli bir hale getirmeye çalışın. 15 dakika kitap okuma saati yapıp, arkasından patlamış mısır ve meyve yiyerek değerlendirmesini yapın. Okuduğu kitaptan ona en ilginç gelen yeri anlatmasını isteyin ve saygıyla onu dinleyin.
3- Beraber kitapçılara gidip okumak isteyeceği kitapları seçmesi için ortam oluşturun ve seçtiği kitapları eleştirmeyin.
4- Kitaplarının arasına koyması için ilginç bir kitap ayracı hediye edin. Veya sizin aklınıza gelen uygulamalarla bu işi renklendirin.
Bundan sonraki süreç ve uygulamalar sizin ve çocuğunuzun özelliğine göre farklı şekiller olabilir. Unutmayın çocuklar öğrenmeye karşı meraklı varlıklardır, etraflarında bol bol kitap okuyan, kitabı seven, insanları görürlerse onlarda bu yolda ilerler.
Dil gelişimini en çok okumak, dinlemek ve konuşmak geliştirir. Kitap okuyan çevresi ile iletişim halinde olan çocukların anlama ve kendisini ifade etme becerileri de gelişir. Kendilerini ifade edebilen çocuklar daha mutlu, huzurlu ve uyumlu olurlar. Uyumlu çocuklar da anne babaların işlerini kolaylaştırır.
Bu arada bu hafta ‘’Dünya Çocuk Kitapları Haftası’’ değerlendirmek isteyenlere duyurulur.