Bu aralar bir çok ebeveynden şu cümleleri duyuyorum. Çocuğum okuldan eve geliyor ve hiçbir şey anlatmıyor. Ona, "Bugün okul nasıl geçti?’’ diye soruyorum ama maalesef hep aynı cevabı alıyorum ‘’iyi’’ yada ‘’güzel’’ ama ben daha fazlasını merak ediyorum, öğrenmek için neler yapmalıyım?
A. N. Whitehead’in şu sözü hoşuma gider, der ki; ‘’Aşikar olanın irdelenebilmesi için çok sıra dışı bir akıl gerekir.’’ Aslında hepimiz çocukların okulda yaptığı rutin işleri az çok tahmin ederiz. Derse girer, öğretmenini dinler, arkadaşları ile sohbet eder, belki bazen kavga bile eder ve eve döner. Aileler ve özelliklede anneler için bu kadar bilgi yeterli değildir. Bilim ayrıntı da gizlidir misali biraz daha fazlasını öğrenmek anneler için önemlidir. İşte burada şu cümleyi kurabiliriz, aşikar olanı irdeleyebilmek için sıra dışı sorular sormanız gerekir. Merak varoluşun vazgeçilmez unsurudur, yeter ki karşımızdakinin ifadesini alır gibi sorular sormayalım. Çocuklarımızla iletişime geçmeden önce dikkat etmemiz gereken birkaç hususu hatırlatmak isterim. Okuldan gelen bir çocuğa kapıdan içeri girmesiyle ona özel bir alana girdiğini hissettirin. Ama bunu evin yeni temizlenmiş olduğunu, çantasını ve çoraplarını ortaya bırakmaması gerektiği şeklinde olmamasına dikkat edin lütfen. İlgi, sevgi ve anlayış kapılarını ardına kadar açın, ona rahatlaması için bir dilim kek yanına da bir bardak süt ikram ederek yüzündeki ve kalbindeki yorgunluğu atmasına yardım edin.
Evet artık iletişim köprülerinizi kurmaya başlayabilirsiniz. Çocuklarımızla iletişim sürecimizi etkinleştirebilmek deyince Mevlana’nın sözleri gelir aklıma ‘’Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilir."
Sağlıklı bir iletişim için onun duygularını istek ve ihtiyaçlarını anlamamız gerekir. Karşımızdaki insanı konuşturabilme derdindeysek sazının teline uygun vuruşlar yapabilmemiz gerekir. Bunun için de öncelikle karşımızdakini anlayabilmemiz gerekir. Önce anlamaya sonra anlaşılmaya çalışın. Sadece okuldaki dersler kısmına kilitlenirseniz sohbetiniz muhtemelen birkaç dakikayı geçmeyecektir. Bunun yerine uygun sorularla önce onun ruh dünyasını anlamaya sonra kendi merak ettiklerinizi öğrenmeye çalışın. Eğer uygun soruları keşfedebilirseniz sohbetiniz de ilginç boyutlara taşınabilir. Çocuklar duymasın ama aşağıdaki sorular işinizi biraz daha kolaylaştırabilir. Onlara Bugün okul nasıl geçti? Gibi genel bir soru yerine, sorunuzu sınırlandırarak ve nokta atışı yaparak yöneltebilirsiniz.
Bugün okulda yaşadığın en güzel olay neydi?
Bugün okulda öğrendiğin en ilginç şey(bilgi) hangisiydi?
Okulun en çok hoşuna giden yeri neresi?
Sınıfınızdaki en komik arkadaşın kim? En komik davranışı hangisiydi?
Bugün Türkçe dersinde öğretmen en çok hangi kelimeyi kullandı?
Bugün okulda en çok ne zaman sıkıldın?
Matematik dersinde kendini nasıl hissediyorsun?
Bu sorular çocuğun yaşına ve özelliklerine göre daha farklı kalıplara girebilir. Önemli olan sizin ve çocuğunuzun iletişim sürecinden keyif alarak sohbet etmenizdir. Anne babası tarafından dinlendiğini bilen, duygularını rahatlıkla ifade edebilen bir çocuk kendisine değer verildiğini ve sevildiğini hisseder. Böylece çocukla anne-baba arasında sağlıklı iletişim köprüleri kurulmuş olur.
İletişim sadece konuşma olarak anlaşılmamalıdır. İletişim, iki insanın karşılıklı tatlı bir gülümsemesiyle başlar, iyi bir dinleyici olmasıyla devam eder. Etkili dinlemeyi öğrenen aileler, çocuklarının duygularını daha iyi anladıkça sıcacık ilişkiler kurulacaktır. Çekinmeyin, çocuklarınız hangi yaşta olursa olsun onları kucaklayın ve sarılın. Anne baba olarak sizi model alan çocuklarınıza tatlı dilinizle, etkin dinlemenizle, onlara duyduğunuz saygı ve sevgiyi göstererek örnek olun. Her çocuk değerlidir ve her çocuk kendisini anlayan, sorunlarına yanıt bulan, sevinçlerini ve üzüntülerini paylaşan bir aile ortamında yetişmek ister. Çocuklarınızı bir birey olarak kabul edin iletişiminiz daha sağlıklı olacaktır.
Şimdiden kolay gelsin.
@seyfhkariyer Emel Gül