Geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 25 ihracat artışı gerçekleştirdiklerini belirten makine İhracatçıları Birliği Başkanı Kutlu Karavelioğlu, “Döviz kurundaki artış yatırımlardan daha fazla, makine ithalatını etkileyecektir. Yeşil ve dijital odaklı ikiz dönüşümde geri kalmamak ve ihracatta yakaladığımız ivmeyi sürdürebilmek hedefiyle, makine teçhizat yatırımlarının yeni yılda da devam edeceğini, yerli imalatçılarımızın burada bir boşluk oluşmasına müsaade etmeyeceklerini düşünüyoruz. Sanayicimize 2022 yılı ihtiyaçları için, yerli makine imalatçılarıyla işbirliği fırsatını zaman kaybetmeden değerlendirmelerini öneriyoruz” dedi.
Yılın ilk 11 ayı itibarıyla ihracatını bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 25, 2019’un aynı dönemine göre ise yüzde 17 artıran makine sektörünün serbest bölgeler dâhil toplam ihracatı 21 milyar dolar oldu. Bu dönemde 2,6 milyar doların üzerinde makine ihracatı yapılan Almanya'nın, serbest bölgeler hariç toplam makine ihracatı içindeki payı yüzde 14 olarak gerçekleşti. Türkiye'nin makine ihracatının 11 ayda 1 milyar dolar eşiğini geçtiği ülkeler arasında ABD ve Birleşik Krallık da yer aldı.
“Avrupa’ya yüzde 28 ihracat artışı”
Aralık ayı sonunda, İtalya ve Fransa'ya gerçekleştirilen makine ihracatının da 1 milyar dolar eşiğini geçeceğini ve sene sonunda 23 milyar dolar ihracat hedefinin yakalanacağını belirten Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Kutlu Karavelioğlu, “Avrupa’ya makine ihracatımızda, yılı yüzde 28'e yakın bir artışla tamamlayacağız. Böylelikle, ihracatımızın yüzde 60’ını yapar hale geldiğimiz Avrupa’da Uzak Doğulu rakiplerimizden pazar payı kapmayı sürdürmüş olacağız” dedi.
Makine ihracatının yüzde 55’ini üyeler arasındaki iç ticaretten elde eden AB’de büyük makine imalatçısı kabul edilen ülkelerin ihracatının 2019 seviyelerine dönmekte zorlandığına dikkat çeken Karavelioğlu şunları söyledi:
“Almanya ve İtalya’nın ihracatı iki yılda yüzde 2 bandında arttı, Fransa’nın ise yüzde 6 geriledi. Oysa biz pandemi etkisinden bağımsız olarak, 2019 yılına göre 2,8 milyar dolar fazla ihracat yapıyoruz ve ülkemize önemli katkı sağlıyoruz. Yerli makine imalatının her coğrafyada desteklendiği, tarife dışı engellerin çeşitlendiği ve yaygınlaştığı bu dönemde ihracatı sürekli kılmanın yolu fiyat rekabetinden değil, teknoloji ve güven rekabetinden geçiyor. Birim ihracat fiyatlarımızdaki artışın büyük kısmı lojistik ve emtia maliyetlerinden değil, makine imalatçılarımızın hızla artan itibarından kaynaklanıyor.
Yılın ilk 11 ayı itibarıyla ihracatını bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 25, 2019’un aynı dönemine göre ise yüzde 17 artıran makine sektörünün serbest bölgeler dâhil toplam ihracatı 21 milyar dolar oldu. Bu dönemde 2,6 milyar doların üzerinde makine ihracatı yapılan Almanya'nın, serbest bölgeler hariç toplam makine ihracatı içindeki payı yüzde 14 olarak gerçekleşti. Türkiye'nin makine ihracatının 11 ayda 1 milyar dolar eşiğini geçtiği ülkeler arasında ABD ve Birleşik Krallık da yer aldı.
“Avrupa’ya yüzde 28 ihracat artışı”
Aralık ayı sonunda, İtalya ve Fransa'ya gerçekleştirilen makine ihracatının da 1 milyar dolar eşiğini geçeceğini ve sene sonunda 23 milyar dolar ihracat hedefinin yakalanacağını belirten Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Kutlu Karavelioğlu, “Avrupa’ya makine ihracatımızda, yılı yüzde 28'e yakın bir artışla tamamlayacağız. Böylelikle, ihracatımızın yüzde 60’ını yapar hale geldiğimiz Avrupa’da Uzak Doğulu rakiplerimizden pazar payı kapmayı sürdürmüş olacağız” dedi.
Makine ihracatının yüzde 55’ini üyeler arasındaki iç ticaretten elde eden AB’de büyük makine imalatçısı kabul edilen ülkelerin ihracatının 2019 seviyelerine dönmekte zorlandığına dikkat çeken Karavelioğlu şunları söyledi:
“Almanya ve İtalya’nın ihracatı iki yılda yüzde 2 bandında arttı, Fransa’nın ise yüzde 6 geriledi. Oysa biz pandemi etkisinden bağımsız olarak, 2019 yılına göre 2,8 milyar dolar fazla ihracat yapıyoruz ve ülkemize önemli katkı sağlıyoruz. Yerli makine imalatının her coğrafyada desteklendiği, tarife dışı engellerin çeşitlendiği ve yaygınlaştığı bu dönemde ihracatı sürekli kılmanın yolu fiyat rekabetinden değil, teknoloji ve güven rekabetinden geçiyor. Birim ihracat fiyatlarımızdaki artışın büyük kısmı lojistik ve emtia maliyetlerinden değil, makine imalatçılarımızın hızla artan itibarından kaynaklanıyor.