Sevgili okurlarım,
Bu ay ki yazımda sizlere yiyeceklerin bitkisel ürünlerle reaksiyonundan bahsetmek isterim. Alternatif tıp ile çözüm bulmak istediğiniz rahatsızlığınızın teşhisini muhakkak hekiminiz koymalıdır. Kulaktan dolma bilgilerle kendinize yakın gelen bir durumu birleştirip kendi kafanızın estiği yöne doğru bir tedavi yöntemi mümkün değildir.
Belirtmek isterim ki bilinçsizce ilaç kullanmak insan sağlığı için nasıl zararlı ise bilinçsiz kullanılan bazı bitkilerde o kadar kötü geri dönüş yapabilir. Şubelerimde olduğu gibi tıbbi aromatik bitkiler mezunları insanlarla çalışmamızın sebebi de budur. İnsan sağlığı şakaya gelmez, aman dikkat edelim.
Örneğin sarı kantaron bitkisi antidepresan tedavisi gören insanlar için önerilemez çünkü bitkinin içerisindeki etken maddeler kullanılan ilaçla tepkimeye girdiğinde yoğun bir etki göstereceği için önerilmesi uygun değildir. Bir de bitkinin kullanılması gereken doz miktarı çok önem arz etmektedir. Genel tabirle 1 bardak suya 1 tutam (3 parmakla alındığı kadar) olacak şekilde önerilmesi mümkündür. Örneğin alerjik bir durumda patlıcanın daha da tetiklediği söylenmektedir. Önce alerjik reaksiyonun sebeplerinden emin olmanızı öneririm. Yukarıda belirttiğim sarı kantaron bitkisi gibi alerjik durumunuzu tetikleyebilir. Antidepresan kullanıp yine de sakinleşmek için bitkisel bir şeylere mi ihtiyacınız var, melisa (limon otu) öneririm. Elbette herkesçe bilinen papatya, kediotu, bunları rahatlıkla kullanabilirsiniz. Gelelim orta yaşlı erkek gruplarında sıklıkla rastladığımız prostat rahatsızlığına;
Isırgan otu, balkabağı yağı ve nar çekirdeği yağını alternatif tıp yönünden öneririm. Bunun yanı sıra ısırgan otunun içerdiği vitamin yönünden A ve D vitamini eksikliği için bir de egzamanın tedavi edilmesinde kan yapıcı yönüyle destekleyebilirsiniz vücudunuzu.
Değerli okurlarım artık kendi vücudunuzu tanır hale geldiğinizde bilinçsiz kullanılan her şeyin sadece psikolojik rahatlığa ulaşmanızı sağlarken vücudunuzda istenmeyen yıkımlara yol açmasını istemiyorsanız tüketeceğiniz bir tutam bitki bile sizi zor durumda bırakabilir. Ünlü Modern tıbbın kurucularından Paracelsus, "Bütün maddeler zehirdir, zehirle ilacın tek farkı dozdur" demiştir. Bu görüşü ortaya atan bilim adamı biyolojik etkide doz cevap ilişkisinin önemini vurgulamıştır.
Geçen ay düzenli beslenmenin nasıl olacağından bahsetmiştim. Bunu uygularken ihmal etmemeniz gerekenlerden biri de su tüketimi.
Bilinçli bir tüketici olmanızı temenni eder, uygulayacağınız yöntemi her ne olursa olsun bir bilene sorarak ve güvenilir yerlerden almaya özen göstererek yapmanızı tavsiye ederim.
Sağlıcakla kalın.